Özellikle hizmet sektöründe marka tescili oldukça düşüktür. Ayrıca bu firmalar oldukça az reklam yaparlar ama bilmesi gereken de bilir bu firmaları Örneğin vinç hizmetleri gibi bir alanda profesyonel bir iş olduğu için sürekli reklam yapmazsınız ama işinizde iyiyseniz ve eskiyseniz sizi bütün inşaat sektörü bilir. Yine taşımacılık sektörü de böyledir. Bu durumda marka dahi yok, ama sizin tescilsiz de olsa bir markasınızdır. Bundan faydalanmak isteyen kişiler internet siteleri açarak bu şöhretten faydalanma gayretine girerler.Bu durumda reklam yatırımı dahi olmadığından kullanımın ispatı zordur. Yapılması gereken haksız rekabet davası açmaktır. Şirketin ulaştığı tanınmışlık haksız fayda elde edilmektedir.
Bazen de o firmadan hiç haberi olmayan bir kişi farklı bir şehirde aynı isimle alan adı açabilir.
İşte burada internetin kendisine has özelliği devreye girer ve ilk gelen alır sistemi işler.
Çünkü ilk kullanan kişi ne kadar eski olsa karşı tarafın haksız rekabeti yoktur.
Bu tür uyuşmazlıklarda site içeriğini özellikle incelemek gerekiyor. İnternet alan adlarında marka da olduğu gibi bir sınıf sistemi mevcut olmadığından marka sahibi ile internet sitesinin faaliyet alanlarının ne olduğu araştırılmalıdır. Bu nedenle her marka sahibi markasıyla aynı alan adı sahibine müdahale edemeyecektir. Öncelikle markanın tescilli olduğu sınıfla internet sitesinin aynı alanda faaliyette olması gerekmektedir.
Her marka sahibi alan adı sahibinden öncelikli hakka sahip olacak diye de bir kurul yoktur. Alan adı sahibi marka sahibinden daha önce markayı kullanmaya başlamış olabilir. Bu durumda alan
adı sahibinin önceye dayalı kullanım hakkı gündeme gelecek ve talep etmesi halinde markanın iptali gerçekleşecektir.
Alan adları uyuşmazlıklarında sadece olay alan adından ibaret olmamaktadır. Sitenin içeriği de problem çıkartmaktadır. Bu nedenle bu tür davaları açmadan önce mutlaka sitenin görüntüsünün tespiti yapılmalıdır. Aksi halde kötü niyetli kişi sitenin içeriğini değiştirebilir hatta siteyi kapatabilir.
Bu durumda tecavüz de ispat edilemez. Hatta alan adı sahibinin kim olduğuna dair kayıtlar istenildiği zaman değiştirildiğinden muhatap bulmak zorlaşacaktır.
Ayrıca internetteki arşiv siteleri de kanaat uyandırması nedeniyle bilirkişiler tarafından kullanılmaktadır. Çünkü alan adı söz konusu olunca ilk
kimin kullandığı eğer gizli değilse whois kayıtlarından görülebilir. Fakat sitede markanın nasıl kullanıldığını anlamamız için eski yıllardaki ekran görüntülerine ihtiyaç duyarız. Bu noktada bağımsız arşivleme yapan siteler çok güzel işlev görmektedir.